Bakırcılar Çarşısı'nda gezerken burnuna pastırma kokusu geldi. Geleneklerine sadık kalan Kastamonu, doğal lezzetlerde seri üretime geçmediği için birçok ürünün öz halini burada bulmak mümkündü. İşin sırrı ustanın anlattıklarında gizliydi: “Hazırladığımız pastırma etini kaya tuzunda 3 gün bekletip kuruması için asıyoruz. Sonbaharda pastırma sıcakları dediğimiz güneşli havalarda yaklaşık 40 gün kendi kendine kuruması için bekleterek son safhaya geçiyoruz.” Çemenlendikten sonra yemeye hazır olan bu el emeği pastırmayı usta o kadar ince kesiyordu ki tabağın altındaki desenler gözüküyordu adeta. Lezzetinin tarifsiz oluşunun nedeni neydi? Çemenindeki Taşköprü Sarımsağı mı? Yaylalarda yetişen büyükbaş hayvanlar mı? Doğal kurutma yöntemleri mi, Kastamonu’nun temiz havası mı? Bu soruların cevabına odaklanamadı pastırma yerken. Çemensizinden de pastırmalı ekmek yapıldığını orada öğrendi. Bu şehirde gördüğü ve tattığı her şeyden keyif aldığını hissediyordu.